Yumuk Prenses: Dünyama Hoşgeldin Kızım

Bugün size kedim Fındık ile nasıl tanıştığımızdan bahsedeceğim.

Annem kardeşimin sorunları yüzünden İstanbul’dan memlekete taşınma kararı aldığında yıkıldım. Apar topar ev tutup kaçar gibi gittiklerinde yapayalnız kaldım diye düşündüm.

Onlar gittikten 1 hafta sonra, Cem yani eşimin iş yerine uğradım. Bana komşu firmalardan birinde bir anne kedinin doğum yaptığını yavruları olduğunu söyledi, gel bakalım yavrulara dedi. Daha ilk gördüğüm anda Fındık benim dedim. 6 tane kardeşinin üstünde atlayan zıplayan aynı bana benzeyen hayat dolu, zırtapoz koşa koşa ayaklarıma sarıldı oyunlar oynamaya başladı kucağımda kaptığım gibi eve geldik. Hiç bir şey bilmiyordum. Kedi nasıl bakılır, ne yer ne içer, veterinere gitmesi gerek biliyorum ama neler olacak bilmiyorum. Hiç birini düşünmeden aldım ve iyi ki almışım.

Hemen hafta sonu geldi ve veterinere götürdüm. Ve yavru kedilerde çok yaygın olan mantar hastalığının olduğu anlaşıldı. Aşılar ilaçlar temizleme derken 3 ay baya uğraştım ve her akşam hoşlanmadığı için ilaçları uygularken ağladım. Sonrasında bir blog da okuduğuma göre Elma sirkesinin çok iyi geldiğini okudum, ve uygulamaya başladım. Her akşam elma sirkesi ve su karışımı yapıp yumuşak yün lif ile sildim her yerini. 1 hafta sonunda hepsi iyileşti nasıl mutluyum anlatamam.

Kedi ile ilgili yapılan her kötü yoruma kulaklarımı kapıyorum. Çünkü bilinçsizce kulaktan dolma aptal saptal şeyler söyleyerek sürekli olarak evde tüylü pet beslemenin zararlarını anlatıyorlar bede onlara ısrarla faydalarını anlatıyorum.

Size de bahsedeyim.

- Kesinlikle mutsuz olamıyorsunuz, isteseniz bile bunalıma giremiyorsunuz.
- Koşulsuz karşılıksız sevgi manyağıdır kediler.
- Benciller evet, ama kendilerine has karakterleri olduğundan böyleler.
- Ne verseniz yemezler üstüne üstlük mama seçerler.
- Nerede isterse orada uyur karışamazsınız bazen kendi yatağınızda misafir yatarsınız. Ama uyurken çıkardığı o gırgırgırıgır sesi sizi uyuşturur acayip bir his o anlatamam.